Dizi sektöründeki kölelik düzeni

Yıllardır konuşulur, kulaktan kulağa fısıldanırdı. "Dizi sektöründe kölelik düzeni var. Yapımcılar menajerlere mahkum, oyuncuların zinciri de menajerlerin elinde" diye... Sonunda bu söylentiler hukuki bir soruşturmanın konusu oldu.
Bu köşede yıllardır yazıp dururum, "Dizi piyasası 5 yapımcı ve 3 menajerden ibaret. Eğer oyunculuk yapıyorsanız ve bir 'klana' mensup değilseniz, dizilerde rol alma şansınız yok" diye... Aynı yapım şirketlerinin hep aynı oyuncularla çalışmasının nedenlerinden biri de bu menajer hegemonyasından başka bir şey değil.
Dedim ya, bunlar yıllardır piyasada kulaktan kulağa fısıldanan söylentiler. Hatta dahası da var. İşin "cinsel pazarlama" ile ilgili boyutu da iddialar arasında. Ancak gazetecilik hayatım boyunca hiçbir zaman söylenti ve iddialar üzerine yorum yapmadım. Dikkat ederseniz, bu olayda da kesin ifadeler kullanmaktan özellikle kaçınıyorum.
Dumanın geldiği yerde gerçekten ateş var mı bunu hukuki kovuşturmanın sonucu belirleyecek. Umarım hakimin tokmağı bu kölelik zincirini kırar.

Büyük sürprize gel!..
İki gün boyunca reklamını yaptılar, "Özgür Özel'den büyük sürpriz, perşembeyi bekleyin" diye... Çıka çıka cebinden bir kırmızı karton parçası çıktı. Neymiş efendim, sarı kartı göstermişler, şimdi kırmızı kart göstereceklermiş. Meydanda bir umut bekleşen zavallı vatandaşların da ellerine aynı kartondan tutuşturmuşlar, sallayıp duruyordu garipler. Sürprize bak, vizyona gel, yaratıcılığa çay demle...
Asıl sürpriz, daha doğrusu skandal, Özgür Özel'in kurduğu ikinci cümleyle geldi: "Bu bizim hareketimizin bayrağıdır..." Özgür bey benden duymuş olmayın ama meydanlarda "kızıl bayrak" sallayanlar 50 yıl önce tarih oldu...



CNN'in sopası Devrek'ten
Geçen hafta bizim Gaf Kürsüsü'nde CNN Türk'ün tartışma programlarında kullandığı harita çubuğunun süpürge sopasını andırdığını yazmıştım. (Nitekim sosyal medyada da olay bu şekilde değerlendirilmişti)
Gerçeği ise bizzat kanalın genel müdürü Murat Yancı'dan öğrendim. Ekranlardaki bu yeni tip çelik-çomak oyununun mucidi ve konukların eline ilk kez sopa tutuşturan kişi olan Yancı meğer o sopa için büyük emek sarf etmiş. Sopa, bastonlarıyla ünlü Devrekli ustalara özel olarak yaptırılmış. Ucuna da barkoya dokundurulduğunda ses yapmasın ve ekrana zarar vermesin diye özel bir plastik aparat geçirilmiş. Hatta o aparatın üzerine CNN Türk logosu bile işlenmiş.
Vallahi hepimiz büyük haksızlık etmişiz değerli genel müdüre. Hakkını helâl etsin...

Ahmet Kaya şarkıları AKM'de
Ahmet Kaya hayranlarına bir duyurum var:
2000 yılında kaybettiğimiz, özgün müziğin güçlü sesi Ahmet Kaya'nın şarkıları, İstanbul Devlet Modern Folk Müzik Topluluğu solistleri tarafından bu akşam Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) seslendirilecek.
Saat 20.00'de başlayacak konserde şarkılar İstanbul Devlet Modern Folk Müzik Topluluğu solistleri; Jülide Karan, İrem Sağer Güven, Ezgi Eyüboğlu ve Mehmet Kılınç tarafından çok sesli olarak yorumlanacak. Gece boyunca Yakamoz, Kum Gibi, Nerden Bileceksiniz, Söyle, Şu Dağlarda Kar Olsaydım gibi Ahmet Kaya'nın sevilen şarkıları dinleyiciyle buluşacak.

Ne demiş?
Köşemizin demirbaşlarından Muharrem Akduman, Esra Erol'daki bir hanımın sözünü not etmiş, "Eşimin ablasına biz teyze deriz, başkaları hala der..."

Gaf'let kürsüsü
Ahlaksızlar musluktan doldurdukları suları, Arapça etiketli şişelere koyup zemzem suyu diye satmışlar. Adalet çarpmazsa Allah çarpar vallahi...



Zap'tiye
İnternet icat edilmeden önce "online alışverişin" starları: Çarşafçı kadınlar.



Haber Kaynak : SABAH.COM.TR

"Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır."