Los Angeles yanıyor. Günlerdir devam eden yangınlar sadece ormanları değil, hayatları, umutları ve insanlığın vicdanını da kül ediyor. İnsanlar evlerini, biriktirdikleri anıları, hayat boyu çabaladıkları her şeyi bir anda kaybediyor. Ve biz, bu trajediyi izlerken, ne yapıyoruz? Yardım etmek mi? Empati kurmak mı? Hayır, tam tersine, bazıları “hak ettiler” diyecek kadar ileri gidiyor.
Ne ara bu kadar acımasız olduk? Bir insanın felaketine bakıp, “Hak ettiler” demek nasıl bir ruh halini yansıtır? Sosyal medya, bu tür vicdan yoksunluğu için bir sahne haline gelmiş durumda. Daha fazla tıklanma almak için yapay zeka kullanılarak yangın görüntüleri manipüle ediliyor, acılar sömürülecek birer malzeme haline geliyor.
Daha korkutucu bir şey varsa, o da bu trajediyi tıklanma uğruna manipüle etmek. Yangın görüntülerine yapay zeka eklemeleri yaparak “daha dramatik” hale getirenler, acıyı bir tiyatroya dönüştürüyor. James Zane isimli Instagram kullanıcısı yapay zeka ile üretilen videonun gerçek sanılıp paylaşılmasını beklemediğini belirterek özür dilemiş.
X’te (Twitter) ise Hollywood simgesinin alevler içinde kaldığı anları gösteren video kısa sürede gündem oldu. İddia, kısa sürede farklı görseller kullanılarak tekrar tekrar gündeme taşındı.
Açık kaynaklarda yapılan araştırmada Hollywood’un simgesi olan tabelanın yanmadığı belirlendi. Felaket, bir yardımlaşma çağrısı olması gerekirken, daha fazla izlenme uğruna kullanılıyor. Kalbimiz Los Angeles halkıyla. Umarız, bu felaketin ardından güçlü bir dayanışma örneği sergilenir. Ancak asıl önemli olan, kaybettiğimiz empatiyi yeniden kazanmak.
***
KADIN VE ERKEĞİN ROLLERİNİ SORGULAYAN BU OYUNU İZLEYİN!
Düşünün ki sahneye adım atan bir kadın, tüm toplumsal kalıpları sorguluyor, evliliğin, aile düzeninin ve kadınlık rollerinin altını üstüne getiriyor. Dünyanın en çok sahnelenen oyunlarından biri olan Henrik Ibsen’in ‘Nora (Bir Bebek Evi)’, 145 yıldır tazeliğini korurken, şimdi modern bir adaptasyonla karşımızda.
Nora, sıradan bir kadın karakterden çok daha fazlası. O, Ibsen’in kaleminde umut dolu, renkli ve cesur bir ses. Ama bu yeni yorumla daha da ileri gidiyor hikâye, zamansız bir düzlemde, evrensel bir yerden ele alınıyor. Kendi hayatını, kendi seçimlerini sorgulayan bir kadının mücadelesi bugün de aynı vuruculuğu taşıyor. Neden bu oyunu izlemelisiniz? Kadın ve erkek arasındaki ilişki, evlilik kurumu ve bireyin özgürleşmesi gibi konular, sadece 19. yüzyıla ait değil; bugün de karşı karşıya olduğumuz sorunları tartışıyor.
Nora’nın hikâyesini izlemek, sadece bir oyun izlemek değil; aynı zamanda toplumsal cinsiyet rollerine, birey olma mücadelesine ve özgürlük arayışına ayna tutmaktır. 145 yıl önce kaleme alınan bu metin, hâlâ aynı derinlikte sorular sormaya devam ediyor. Kadınlar hâlâ hangi kalıplara sıkıştırılıyor? Bu oyunu izlemek, size yalnızca bir tiyatro keyfi sunmayacak. Aynı zamanda kendinizi, toplumu ve hayatı sorgulama cesareti verecek. Eğer tiyatro, toplumsal değişimin bir aracıysa, ‘Nora (Bir Bebek Evi)’ bu aracın en güçlü örneklerinden biri olarak değerlendirilebilir. Unutmayın, bazı oyunlar sadece sahnede kalmaz; sizi değiştirmeye, dönüştürmeye gelir.
Ödüllü tiyatro ve sinema oyuncusu Tuğçe Altuğ’un kurduğu Tiyatro Circa, ilk prodüksiyonu ‘Nora (Bir Bebek Evi)’nde, Tuğçe Altuğ, Deniz Celiloğlu, Özlem Öçalmaz, Jak Cem Avnayim, Emrah Özdemir ve Işıl Dayıoğlu birlikte rol alıyor. Oyunun yönetmenliğini, Edinburgh’da Shakespeare Company ve Theatre Uncut’la tiyatro yönetmenliğine adım attığı kariyerine İspanya’da çektiği belgesellerle devam eden, Selin Şenköken üstleniyor. ‘Nora (Bir Bebek Evi)’nin müzikleri ise ‘The Crown’ dizisinin beşinci sezonunun müziklerini yapan Madison Willing’in imzasını taşıyor. Şimdiden notunuzu alın, oyun 14 Ocak 2025 Salı akşamı 20.30’da ve 6 Şubat’ta Kadıköy’de ve 8 Şubat’ta Bursa’da sahnelenecek.
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
News
